Antalya'da Tıbbi turizm nasıl bu kadar kısa sürede bu kadar hızlı büyüdü?
Tıbbi Turizm Türkiye'de Neden Kısa Sürede Bu Kadar Hızlı Büyüdü? Sağlık turizmi Türkiye'de hala yeni bir sektördür. Uluslararası sağlık kongrelerinde sekiz veya dokuz yıl önce konuşulmaya başlandı. İlk başta bazı karışıklıklar olsa da, sağlık turizmi veya tıbbi turizm fikri (tedavi görmek ve tatil yapmak isteyen turistlere sağlık hizmeti sağlama) zamanla daha net hale geldi. Spa tedavileri ve hizmetleri ayrıca yaşlılar ve engelli kişiler için alternatif tıbbi turizm seçenekleri olarak oluşmaya başladı. Türkiye bu üç alanda büyük potansiyele sahiptir ve her geçen yıl daha da güçlenmekte ve dünya çapında ilgi çekmektedir. Sağlık turizmindeki veya tıbbi turizmdeki artış özellikle dikkat çekicidir. Türkiye'nin tıbbi turizm alanında neden bu kadar hızlı büyüdüğünü araştırırken, öncelikle Türkiye'nin avantajlarını düşünmeliyiz. Bu önemli unsurlar arasında hizmet kalitesi, hastane ekipmanları, uzmanlar, kısa bekleme listeleri, sağlık hizmetlerinin uygunluğu, erişimin kolaylığı, Antalya'nın elverişli iklimi ve modern konaklama tesislerinin bulunması bulunmaktadır. Bugün Türkiye'deki sağlık turizmi hizmetlerinin neredeyse %95'i özel sağlık sektörü tarafından sağlanmaktadır. Ancak, kamu hastaneleri de tatilde hastalanıp tedavi görmek isteyen turistlere büyük ölçüde yardımcı olmaktadır. Bu arada, Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın sağlık turizmine özel önem vermesi sektöre yol açmıştır. 2010 yılında, Bakanlık sektör için etkili stratejiler belirlemek üzere Sağlık Turizmi Koordinasyon Birimi'ni kurdu. Ayrıca, 2011 yılında yurtdışında sağlık turizminin teşviki için teşvikler getirdi ve Uluslararası Hasta Yardım Birimi'nin telefon hattı (444 47 28) ile daha büyük erişilebilirlik sağladı. Tüm hastanelerde birkaç yabancı dil konuşan uzmanlar istihdam edilmesine rağmen, bu telefon hattı çeviri hizmeti 24 saat boyunca İngilizce, Almanca, Rusça ve Arapça olmak üzere 4 dilde sunulmaktadır. Yabancı turistler ayrıca kendi dillerinde 112 Acil ve 184 Şikayet hatlarına ulaşabilir, sorularına yanıt bulabilir ve yardım alabilirler. Kendi ülkelerinde karşılaştıkları koşullara bakmak ve Türkiye'ye tedavi almaya gelenlerle ilişkilendirmek faydalı olabilir. Bu amaçla, dünya haritasını alalım ve bu ülkelerin bölgelerini ve ülkelerini gezerek bu ülkelerin sosyo-ekonomik durumlarını gözden geçirelim. Avrupa'da nüfusun hızla yaşlandığı düşünüldüğünde, sağlık hizmetlerine olan ihtiyaç aynı hızda artmaktadır. Bu oran, sağlık hizmetlerine erişimle ters orantılıdır, çünkü Avrupa'da sağlık hizmetleri çok pahalıdır. Hükümetler sağlık harcamalarının bütçelerindeki payını istikrarlı bir şekilde arttırırken, özel sigorta şirketleri bazı sağlık hizmetlerini karlılık oranlarının düşmesi nedeniyle kapsamamaktadır. Bu gelişmeler Avrupalıları başka ülkelerde tedavi aramaya zorlamaktadır. Avrupa'ya yakın olan ve sağlık hizmetlerinin çok daha uygun olduğu Türkiye, Avrupalılar arasında öncelikli bir destinasyon haline gelmektedir. Ancak, Avrupa'daki devam eden ekonomik kriz bu vatandaşların taleplerini hafifçe azaltmaktadır. Türkiye'de yaşayan Türk göçmenlerinin kendi ülkelerinde tedavi alma talebi de oldukça güçlüdür. Daha önce, Avrupa ülkelerinde sağlık hizmetleri almayı tercih eden Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerinin vatandaşları, Türkiye'nin yakınlığı ve mükemmel sağlık hizmeti nedeniyle tercih edilen destinasyon haline gelmiştir. Uzman doktorların ve yeterli sağlık tesislerinin eksikliği olan Afrika ülkelerindeki varlıklı sınıflar da tedavi görmek için Avrupa ülkelerine gitmiştir. Ancak, Avrupa'daki son değişiklikler Afrikalıları yardım almak için başka ülkelere yönlendirmiştir. Yakınlığı göz önüne alındığında, Türkiye, bu hizmetlerden yoksun komşu ülkeler ve Orta Asya cumhuriyetleri ve Libya gibi ülkelerden gelen tıbbi turistler için ideal bir yerdir.